Kolektif – Modern Avrupa’nın Ekonomik Tarihi (2023)

Avrupa’ya kimlik kazandıran en başat unsur ekonomidir.

Ekonominin seyri modern Avrupa’nın kökeninde yer bulmuş, demografiden sanata kadar sayısız alanı değiştirerek modernizmin inşaatındaki harç hâline gelmiştir.

Stephen Broadberry ve Kevin H. O’Rourke editörlüğünde hazırlanan ‘Modern Avrupa’nın Ekonomik Tarihi (1700-1780)’ bu bilinçle derlenmiş göz alıcı bir çalışma.

Sanayi Devrimi’nden başlayan kitap, Avrupa’nın ekonomik tarihini topyekûn bir Avrupa üzerinden inceliyor; verileri, ülkelerden ziyade konulara göre tasnif ediyor.

İngiltere’de ortaya çıkan ve 1870’e kadar Batı Avrupa’nın diğer bölgelerine yayılan modern ekonomik büyümenin dünyaya armağan ettiği dönüşüm; Avrupa’daki ekonomik modelleri temayüz ettiren koşullar, ekonominin imparatorluklara ve diğer devletlere etkileri, demografik başkalaşım, yaşam standartlarının şekillenmesi, tarımsal, ticari ve endüstriyel ilişkiler…

Bunlar, elinizdeki kitabı vücuda getiren patikalardan sadece birkaçı.

Kitabı oluşturan her bölüm Avrupa’nın üç ana bölgesini kapsayacak şekilde uluslararası alanda uzman akademisyenlerin elinden çıktı.

Ticaret, kentleşme, toplam ekonomik büyüme, başlıca tarım ve sanayi, hizmet sektörleri, gelir dağılımı ve yaşam standartlarının gelişimi gibi konulara yeni bir bakış geliştiren bu eserde ortaya konan veriler, mümkün olduğunca grafikleştirilmiş ve her kesimden okuyunun anlayabileceği bir görünüme kavuşturulmuş.

Onur İşci ve Barış Tunçtekin’in titiz çevirisiyle Türkçeleştirilen eser, modern Avrupa’yı ekonomi üzerinden okumak için tam bir başucu kitabı.

  • Künye: Kolektif – Modern Avrupa’nın Ekonomik Tarihi (1700-1870), 1. Cilt, editör: Stephen Broadberry ve Kevin H. O’Rourke, çeviren: Onur İşci ve Barış Tunçtekin, Selenge Yayınları, tarih, 392 sayfa, 2023

Antony Beevor – İspanya İç Savaşı (2022)

1936 ile 1939 yılları arasında süren İspanya İç Savaşı, bölgesel bağımsızlığa karşı merkeziyetçi devletçilik ve bireyin özgürlüğüne karşı otoriterlik ekseninde modern dönemin en yoğun çatışmalarından biridir.

Çatışmaya katılan yabancı ülkelerle birlikte bu savaş II. Dünya Savaşı’na giden yolun taşlarını döşeyen bir test sahası da oldu.

Seçkin tarihçi Antony Beevor’ın bu kritik savaşı konu alan çalışması, 2005’te İspanya’nın önde gelen gazetelerinden La Vanguardia tarafından yılın en önemli inceleme kitabı ödülünü aldı.

  • Künye: Antony Beevor – İspanya İç Savaşı 1936-1939, çeviren: Onur İşci, Alfa Yayınları, tarih, 680 sayfa, 2022

Joel S. Migdal – Güçlü Toplumlar ve Zayıf Devletler (2021)

Üçüncü Dünya ülke liderleri neden ve nasıl oluyor da devlet kurumlarının altını oyuyorlar?

Joel Migdal, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerini izleyerek bu paradoksa çarpıcı yanıtlar veriyor.

‘Güçlü Toplumlar ve Zayıf Devletler’, insanlar ile onların hayatlarını yönetmek için adalet kuralları oluşturmaya çalışan devletler arasındaki bir takım merkezî ilişkileri tanıma fırsatı sunmasıyla dikkat çekiyor.

Neden bazı liderler vizyonlarını gerçekleştirmede daha çok, bazıları ise daha az başarılı?

Birçok Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkesi, ellerindeki kaynaklara rağmen, toplumlarının davranışlarını yönlendirmede neden bu kadar zorlanıyor?

Buna karşılık, neden çok az sayıda başka devlet böyle bir kontrolü kolayca oluşturabiliyor?

Başarısız yasaların ve sosyal politikaların devletin kendisi üzerinde nasıl bir etkisi var?

Bu soruları yanıtlarken Migdal, Üçüncü Dünya’da devletin rolüne daha önce bakılmamış bir perspektiften bakıyor.

Kitap, devlet-toplum ilişkilerine ve Üçüncü Dünya’daki ekonomik, siyasal reform olanaklarına yönelik yeni bir yaklaşım sunuyor: Devletin diğer sosyal örgütlerle mücadelesini öne çıkaran bir devlet-toplum ilişkileri modeli ve devletlerin bu mücadelelerde üstünlük kurmasını sağlayan özelliklerini ele alan bir teori.

  • Künye: Joel S. Migdal – Güçlü Toplumlar ve Zayıf Devletler: Üçüncü Dünya’da Devlet-Toplum İlişkileri ve Devlet Kapasiteleri, çeviren: Onur İşci, Vakıfbank Kültür Yayınları, siyaset, 455 sayfa, 2021

Alan Macfarlane – İngiliz Bireyselciliğinin Kökenleri (2021)

İngiliz bireyselciliğinin gelişimi kadar, bugünün bireyselleşmiş Anglo-Amerikan yaşam kültürünün kökenlerini daha iyi kavramak için de muhteşem bir eser.

Bizde yıllar önce ‘Kapitalizm Kültürü’ adlı eseri de yayımlanmış Alan Macfarlane, antropoloji ve tarihin çok iyi bir bireşimi olan çalışmasında, geleneksel, kapitalist-öncesi, grup-temelli köylü İngiliz toplumlarını dünyanın farklı toplumlarıyla karşılaştırıyor ve böylece İngiltere’nin ortaçağ feodalizminden Sanayi Devrimine uzanan beş yüzyıllık toplumsal dönüşüm hikâyesini derinlemesine ele alıyor.

Macfarlane, feodal sistemin olgunlaşma çağı olan on üçüncü yüzyıl İngiltere’sinin aile hukuku, toprak rejimi, mülkiyet ilişkileri ve dinsel-toplumsal yapılanma modelinin nasıl olup da uzun vadede Avrupa anakarasından farklılaştığını ve “İngiliz istisnailiği” denen olgunun köklerinin nelere dayandığını araştırıyor.

Bunu yaparken Marx, Weber, Bloch ve Goody gibi birçok tarihsel sosyologla diyaloga giren Macfarlane, İngiliz toplumunda ailenin dönüşümünü, köylülükten kentliliğe geçişi, Aydınlanma ve Sanayi Devrimini hazırlayan koşulları ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor.

  • Künye: Alan Macfarlane – İngiliz Bireyselciliğinin Kökenleri, çeviren: Onur İşci, Vakıfbank Kültür Yayınları, tarih, 328 sayfa, 2021

Kolektif – Felsefenin İhmal Edilmiş On Klasiği (2019)

Her alanda olduğu gibi, felsefede de ihmal edilmiş yapıtlar vardır.

Bazı kitaplar, hak etmedikleri halde fazla görünür olurken, bazı kitaplar ne akademik dünyada ne de okurun gözünde olması gerektiği yeri bir türlü bulamaz.

İşte bu kitap, tam da bu gayeden yola çıkarak felsefenin ihmal edilmiş on kitabını kapsamlı bir bakışla okura açıklıyor.

Kitaba katılan yazarlar, söz konusu eserlerin anlam ve önemini açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda bugün profesyonel felsefenin dışlama kalıplarını gözler önüne seriyor ve ayrıca, bu klasik yapıtlardan hareketle güncel felsefenin nasıl yenilenebileceği üzerine derinlemesine düşünüyor.

Kitapta ele alınan on eser şöyle:

  • Gorgias’ın ‘Helen’e Övgü’sü,
  • Fénelon’un ‘Telemakhos’u,
  • Thomas Paine’in ‘Tarımsal Adalet ve Sosyal Sigortanın Kökenleri’i,
  • Hermann Lotze’un ‘Mikrokosmus’u,
  • F. H. Bradley’in ‘Görünüş ve Gerçeklik’i,
  • Jane Addams’ın ‘Kadınlar ve Kamusal Ev İdaresi’,
  • Ernst Cassirer’ın ‘Substanzbegriff und Funktionsbegriff’i,
  • Edith Stein’ın eserleri,
  • E. B. Du Bois’nın ‘Şimde Nereye ve Neden’i,
  • Ve Jonathan Bennett’in ‘Rasyonalite’si.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Rachel Barney, Ryan Patrick Hanley, Elizabeth Anderson, Frederick Beiser, Michael Della Rocca, Sally Haslanger, Alan W. Richardson, Kris McDaniel, Chike Jeffers ve Daniel Dennett.

  • Künye: Kolektif – Felsefenin İhmal Edilmiş On Klasiği, editör: Eric Schliesser, çeviren: İlker Aksu ve Onur İşci, Heretik Yayıncılık, felsefe, 286 sayfa, 2019

Kolektif – 1917: Rusya’da Devrimde Devrim (2018)

Rusya’da 1917 yılında gerçekleşen ve yüzüncü yılını geride bıraktığımız Ekim Devrimi, tıpkı Fransız Devrimi gibi,  yalnızca yaşandığı çağı değil, geleceği de tümüyle etkilemiş büyük devrimlerden biridir.

Elimizdeki derleme de,  liderlerinden sınıflarına, sıradan insanından siyasetine, afişlerinden sporuna, tiyatrosundan kadınlarına, 1917’nin mirasını ve onun güncelliğini farklı yönleriyle ele alan makaleleri bir araya getirmekte.

Kitapta,

  • 1917 Devrimi’nin tarihyazımında önce çıkan vurgular ve farklılıklar,
  • Petersburg’da devimin gerçekleştiği mekânlar ve devrimin anısına dikilen anıtlar,
  • 1917’ye giden siyasal süreç ve o süreçte yaşanan önemli dönüm noktaları,
  • 1917’nin siyasi düşünce tarihindeki kökleri,
  • Devrim ikonografisinde önemli yer tutan afişler,
  • Devrim tiyatrosunun kitleleri harekete geçirme işlevi,
  • Devrim içinde işçi sınıfının konumu ve rolü,
  • Devrimde kadınların öncü rolü,
  • Devrimin Sovyetler Birliği’nde spora etkileri,
  • Ve Sovyetler Birliği’nin farklı halklarının devrimdeki rolleri gibi, ilgi çekici konular irdeleniyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Onur İşçi, Ateş Uslu, Evrim Eker, Mehmet Ö. Alkan, Y. Doğan Çetinkaya, Bilge Seçkin Çetinkaya, Emek Yıldırım, Yiğit Akın, Masis Kürkçügil ve Gökhan Pahlı.

  • Künye: Kolektif – 1917: Rusya’da Devrimde Devrim, hazırlayan: Mehmet Ö. Alkan ve Y. Doğan Çetinkaya, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, tarih, 2018

Samuel Alexander – Parayı Tahrif Et (2018)

Sinoplu Yunan filozof Diyojen, MÖ 412 yılında doğdu ve felsefe hayatına amaçsızca dolaşan bir dilenci olarak başladı.

Antik dünyanın en etkili Kiniği olan Diyojen, sıklıkla fıçı denilen genişçe bir varilde yaşadı, eski püskü kıyafetler giydi ve tüm felsefesini de tamı tamına bu şekilde, bütün yüklerinden arındırarak özgürleştirdi.

Samuel Alexander da bu özgün çalışmasında, Diyojen’in hayatını ve fikirlerini yeniden canlandırıyor.

Kitapta yer alan altı diyalog, 2 bin 500 yıl önce bize sesleniyor ve Diyojen’in fikirlerini bugüne uyarlıyor.

Kitap, Diyojen’in bir elinde fener diğerinde bastonla Pazar yerindeki o ünlü gezintisinden başlayarak, yine bu hikâye kadar ünlü İskender’le olan konuşmasına ve oradan da Diyojen’in kitaplarının yakılmasına ve ölümüne uzanan süreci diyaloglaştırmış.

Samuel Alexander’ın yarı-Sokratik tarzda kurguladığı bu harika diyaloglar, Diyojen’in basitlik, ölçülülük ve doğallıkla ördüğü düşünce sisteminin ne denli devrimci ve ölümsüz olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

  • Künye: Samuel Alexander – Parayı Tahrif Et: Diyojen’in Kayıp Diyalogları, çeviren: Onur İşci, Heretik Yayıncılık, diyalog, 107 sayfa, 2018